Kategori: Anılar/Hikayeler

Halamların oturduğu Rum evinin neredeyse salon büyüklüğündeki yatak odasına parmaklarımın ucuna basarak girer girmez sanki onu bana emanet etmek için bekliyorlarmış gibi birden herkes dışarı çıkmış, bebekle yalnız kalmıştım. Bu durum bana “Artık bir abla oldum” duygusunu verse de ona biraz daha yakından bakmak için yatağın yanına geldiğimde, etine bir şey batmış gibi ağlamaya başlayan…

Aylık raporları değerlendirmek üzere odasına gittiğimde hınzırca bir gülümseme ile Selluka nedir bilir misin? diye sordu. Biliyorum dediğimde biraz daha gülümseyerek Söyle bakalım neymiş? dedi. Çok güzel kokan bir çiçektir diye yanıtladığımda gülümsemesi şaşkınlığa döndü. Alsancak ta bir kasabın adını söyleyeceğini sanıyordum derken haksız da sayılmazdı. Bu soruya İzmir de yaşayan pek çok kişi o…