Kategori: Yurtiçi Gezi Yazıları

Tarih boyunca Anadolu’da güçlü yapısı nedeniyle yük ve insan taşımacılığının vazgeçilmezi olan develerin önemi zaman içinde azalmış olmasına rağmen, günümüzde Batı Anadolu’da bu işlevinden farklı bir alanda başrol oyuncusu olarak çıkıyor karşımıza. Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nin en önemli kış eğlencesi ve kültürel etkinliklerinden biri olan ve binlerce kişi tarafından izlenen ‘Deve Güreşleri’nin tarihi 19.…

Kleopatra’nın güzelleştiği, Homeros’un nişanlandığı yer… Ihlamur ve çınar ağacının aynı gövdede yetiştiği, ölümün yasaklandığı… Lezzetin durağı, kermeslerin cenneti… Etnografya müzesi ile geleneğin, kültürün, tarihin… Kağıdın, yazının ve daha nice güzelliklerin yanında sanatın, müziğin ve efelerin diyarı… Tepede kurulduğu için önceleri “Yüksek yerin halkı” anlamına gelen “Pargauma” adı verilen şehre önce “Pergamon”, daha sonra da “BERGAMA”…

İlk çağın en ünlü şehirlerinden Efes Antik Kenti, dünyanın yedi harikasından biri Artemis Tapınağı, Hristiyanların hac yeri Meryem Ana Evi, Hz. İsa’nın havarisi St. Jean adına yapılan kilise, Yedi Uyuyanlar Mağarası, Selçuk Kalesi, Aydınoğlu Beyliği zamanında yapılan İsabey Camisi, Keçi Kalesi, Belevi Mozolesi, Çamlık Lokomotif Müzesi gibi tarihin pek çok değişik dönemlerine ait eserlerin en…

“Oğuz boylarından Kızıklar, Tokat civarında yaşarken, Bursa’da Karakeçili aşiretinin bulunduğu bölgeye gelerek, Ertuğrul Gazi’den yerleşmek için bir yer isterler. Karakeçili aşireti, Kızıkların bu isteğinden rahatsız olur. Bunun üzerine Ertuğrul Gazi, Kızıklar ile Karakeçililer arasında oluşabilecek düşmanlığa engel olmak için Kızıklar’a, Keşiş Dağı’nın (Uludağ) yamacında bir yer gösterir. İki Oğuz boyu arasında dostluk kurulması için de,…

Annem, “Kemeraltı’na inelim” dediği zamanlarda hep merak ederdim. Çünkü biz Güzelyalı’da oturuyorduk ve troleybüse binerek, düz bir yoldan Kemeraltı’na ulaşıyorduk. Bir gün, neden bu şekilde söylediğini sorduğumda anladım ki; annemler evlenmeden önce Halilrıfat Paşa’da oturduklarından, tabii ki Kemeraltı’na iniyorlardı. Ancak bu ifadeyi sonraki yıllarda pek çok İzmirli’den de duydum. Bunu da, o zamanlar İzmir’de yaşayan…

Çökelez dağları… Salpakos… Bu günkü adıyla eşi benzeri görülmemiş, doğa harikası Pamukkale’nin sırtını dayadığı dağlar… Yüzyıllar boyu söylenip durmuş, “Oduncu Güzeli”nin hikâyesi… Bu dağlarda yaşayan oduncunun kızı o kadar çirkin, o kadar çirkinmiş ki; yüzü sivilceli, vücudunun her tarafı çıban ve yara içindeymiş. Kızcağız utancından, kimselere görünmez, aynalara bakamaz, durgun sularda kendini seyredemezmiş. Kimseler de…

Hadi bu gün de sizlerle, Ephesos, Smyrna, Pergamon ve İç Anadolu’dan gelen yolların kesiştiği bir yere gidelim… Ege bölgesinde İzmir’in yanı başında, Manisa’nın Salihli ilçesindeki Sart kasabası yakınlarında… Tarih boyunca zenginliğin, gücün ve ihtişamın hüküm sürdüğü bir yer… Belki dönüşte de ünlü odun köftesinden yeriz. Ne dersiniz? Orası günümüzden çok uzun yıllar önce, Hermos (Gediz)…

KATAKEKAUMENE… Amasyalı tarihçi Strabon; “Alaşehir’den sonra, Mysia ve Maionia denen, “Katakekaumene” olarak adlandırılan bölgeye gelinir. Burada hiç ağaç yoktur. Toprağın yüzü küllerle kaplıdır, dağlık ve kayalık olan ülke sanki yangından olmuş gibi siyah renktedir. Bazıları, bunun yıldırımlardan ve ateşli yer patlamalarından olduğunu tahmin etmektedir.” şeklinde tarif etmiş, tarihi evleri, şifalı kaplıcaları, camileri, türbeleri, volkanik tepeleri,…

Ephessos, Smyrna, Kolophon, Notion antik kentleri ile Nif dağı arasında, Küçük Menderes (Kaystros) nehri havzasının verimli toprakları üzerinde, İzmir’in yanı başında, adını tabiatın ana tanrıçası, dağların hakimi, bitkilerin, hayvanların ve insanların yaratıcısı olduğu rivayet edilen “Meter Gallessia”dan alan şehrin, daha sonra “Torbalı”ya dönüşecek, ilk ismi Triyanna, diğer bir deyişle Tripolis… Kökleri, tarımla uğraşanların ana tanrıçasına…

Harpasa / Arpassa… Aydın’ın Nazilli ilçesindeki, Hisartepe üzerine kurulu, etrafı surlarla çevrili, bir diğer deyişle, “Akarsu Kenti”, eski bir Karia yerleşimi… Eteklerinde ise, Akçay ovasına yukarıdan bakan bir konak… Arpaz Beyler Konağı… Kulesi, hamamı, çeşmesi, havuzu, müştemilatı, oymalı ahşap işçiliği, yüksek tavanlı odalarındaki işlemeli dolap kapakları, gelin odasındaki ebeveyn banyosu, nakışlı tavanlarındaki sıra dışı motifleriyle…

“Efsaneye göre çok uzun yıllar önce Marmara denizinin güneyinde bulunan Odryes Çayı Bandırma’dan denize dökülürmüş. Çayın bulunduğu yerde Melde Krallığı, bu gün Uluabat gölünün bulunduğu yerde ise Apollonia Krallığı varmış. Melde Kralı Apollonia Kralı‘nın kızını oğluna istemiş. Ancak prenses bu evliliğe razı değilmiş. Apollonia Kralı da, kızını Melde Krallığından gelebilecek kötülüklere karşı korumak için bir…

Sizce Efes Artemis’siz, Artemis Efes’siz olabilir mi? Ama bu Artemis, Yunan Mitolojisindeki, Roma’lıların “Diana” dediği, Zeus ve Leto’nun kızı, Apollon’un ikiz kardeşi olan “Artemis” değil… O, sadece Efes’e özgüdür ve adı daima Efes ile anılır… Burada kurulmuş çok üstün uygarlıkların koruyucusudur ki; heykelinin başındaki 3 katlı kule biçimli tapınak bunu sembolize eder. Efes’in Artemis’i bakiredir……

Homeros “Gök kubbenin altında ki en güzel şehir” demiş… Aristo İskender’e “Görmezsen eksik kalırsın” derken, Victor Hugo hiç görmeden adına şiir yazıp bir “Prenses”e benzetmiş… Gerçek olaylarla efsaneler, hem kuruluşunda, hem adını almasında, hem de zaman içindeki yolculuğunda iç içe yaşanmış neredeyse… Kimi zaman bunları birbirinden ayırabilmek bile son derece güç olmuş… Efsanelerden birinde, şehrin…

Göz değme… Günümüzde pek çok kişinin inanmadığı, ancak “bazı kişilerin isteyerek ya da istemeyerek baktıkları ya da dokundukları canlılara zarar verebilecekleri” şeklindeki çok yaygın eski bir halk inanışı… Nazar… Çok eskiden beri insanları huzursuz eden bir duygu… Yüzyıllar boyunca pek çok kültür ve dine göre göz figürü, üzerinde taşıyanları ya da yanında bulunduranları kötülüklere karşı…

İzmir – Aydın otoyolunun Söke ayrımından çıkıp, Büyük Menderes’in alüvyonlarıyla doldurduğu eski körfez Latmos, pamuklar diyarı Söke Ovası’nı boydan boya kat edip, Beşparmak Dağları’nın yamacındaki Bafa Gölü’nün kıyısından, önce Pınarcık, sonra Çamiçi köylerinden geçtikten sonra Heraklea tabelasını görerek devam edersiniz yolunuza… Hedefiniz Milas üzerinden Bodrum’a ulaşmaktır çoğunlukla… Selimiye Köyü’nü de geçtikten sonra eğer aceleniz varsa…