Yazar:

Hikaye geçtiğimiz yıl arkadaşlarımız Kadri ve Hüseyin’in Kavala’yı ziyareti ile başlıyor… Hüseyin, Batı Trakya’nın İskeçe şehrinde yaşayan bir ailenin oğlu. Her yaz ailesini görmeye giderken, bu defa Kadri de ona eşlik ediyor. Kadri’nin ailesi de mübadele ile Kavala’nın Moushteni (Müştiyan) köyünden İzmir’in Selçuk ilçesinin Şirince köyüne gelen mübadil bir aile. Amaçları önce Hüseyin’in ailesini ziyaret…

“Her hikaye bir yolculuktur”, “her yolculuk da bir hikaye içerir” diye neredeyse her gün yollardayız ve gittiğimiz her yerde “hikayeler” çalınıyor kulağımıza… Uzun ya da kısa, pek çoğunu dinliyor veya tanık oluyoruz… Kimisini hemen yazıyoruz, kimisini ise not alıyoruz, günü geldiğinde yazmak için… Ama bu defa öyle bir insan hikayesi var ki; hemen yazılmalı, herkes…

Tanışıklığımız çocukluğumda Bergama, Dikili ve Ayvalık’ı içeren bir yolculuk ile başlar. Yaşım küçük olduğu için bu geziye dair hafızamda birkaç küçük an dışında hiçbir şey kalmaz. Ancak bu üçleme belleğime kazınır. Birinin adını andığımda bir diğeri gelir aklıma. Zira İzmir’den Ayvalık’a giderken rota budur. Bergama yoldan biraz içeride kalsa da tabelasını görürüz. Dikili tabelasını gördükten…

Dünyamızın milyonlarca yıl önceki doğal yaşam koşulları tropik ve yarı tropik iklim ortamlarda bol reçine salgılayan ağaç türlerinin yaşayabileceği ormanların oluşmasını sağladı. Bu ağaçlar salgıladıkları reçinelerin gövdeden kopma anı yaklaştığında adeta hamile bir kadın vücuduna benziyorlardı. Doğum anı yaklaştığında topak haline gelmiş reçineler ağaçların gövdelerinden ayrılıp, bu defa doğa ananın kucağında milyonlarca yıl korundular. Ancak…

Geçtiğimiz haftalarda yine yolumuz Çeşme Ildırı yolu üzerindeki Barbaros köyüne düşüyor. Amacımız misafirperver insanları, doyumsuz sohbetleri, nefis kahvesi, biber dolması, güler yüzlü teyzeleri ile sizi bir anda içine alıveren köyde birkaç güzel saat geçirmek. İlk olarak köyün girişindeki “Barbaros Köyü Emek, Kültür ve Sanat Evi”ne uğruyoruz. Burası köydeki mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Mimarı ise…

İzmir’den Bodrum yolu üzerinde Milas’ı yaklaşık 20 kilometre geçtikten sonra sola doğru bir kaç tabela görürsünüz. Gökçeler Kanyonu, Uyku Vadisi, İncirliin Mağarası… Tabelalardan içeri girip, yola devam ederken bir süre sonra karşınıza Ağaçlıhöyük, daha sonra da Gökçeler Köyü çıkar. Kısa bir molanın ardından yolunuza devam ederseniz, doğadaki açıklı koyulu tüm yeşil renklerinin adeta sözleşerek bir…

Çocukluğumun vazgeçilmez “bir Cumartesi gezmesi” gibi görünse de aslında bunu sadece bir “gezme” olarak nitelendirmek de haksızlık olur. Bu bir ritüeldir… Belki, “Alt tarafı bir lokma yemek” diyeceksiniz, ama öyle değil… Hatta mesele lokma yemek de değil… Bütün bir hafta okula gitmişsiniz, sonunda günlerden Cumartesi olmuş. O zamanlar Cumartesi günleri de yarım gün okul var.…

Basmane’deki evimizin nar, erik ve dut ağaçları ile güllerin, selluka ve asmaların süslediği bahçesinin tam ortasında altıgen bir havuz ve babamın beslediği on üç kedi vardı. Babam her gün Hilal kavşağındaki küçük bakkal dükkanını aynı saatte kapatıp, trene biner, iner inmez yürüyerek Tilkilik’teki kasabına gelir, kediler için ayrılmış ciğer alıp eve gelince de ilk işi…

Bir zamanlar İzmir’de ulaşımın vazgeçilmezlerinden olan troleybüsler ile tanışıklığımız doğduğum evin troleybüs deposunun yanındaki sokakta olması ile başlar. Birlikteliğimiz ile ilgili hatırlayabildiğim en eski görüntü ise hava subay lojmanlarındaki evimizin karşısındaki duraktan binerek Basmane’de oturan babaannemlere gidişimiz boyunca olandır… O zaman için bana çok uzun gelen bu yolculuklar çok eğlenceli geçerdi. Her bir yolculuğun da…

İnsanların yerleşik hayata geçip, yaşamlarını evcilleştirdikleri hayvanların ürünlerine bağlı olarak sürdürmesine paralel olarak dokumacılık da doğmuş ve gelişmeye başlamış. İlk olarak hasır dokuma daha sonra düz dokuma yapılmış. En sonunda ise düğümlü halı dokumacılığı… İşte yolculuk böyle başlıyor… Halı dokumacılığı ihtiyaç sonucu doğmuş olsa da, daha sonraları gelişip, zenginleşerek sosyal ve sanatsal bir kimliğe bürünmüş. Dünyanın…

Tarih boyunca Anadolu’da güçlü yapısı nedeniyle yük ve insan taşımacılığının vazgeçilmezi olan develerin önemi zaman içinde azalmış olmasına rağmen, günümüzde Batı Anadolu’da bu işlevinden farklı bir alanda başrol oyuncusu olarak çıkıyor karşımıza. Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nin en önemli kış eğlencesi ve kültürel etkinliklerinden biri olan ve binlerce kişi tarafından izlenen ‘Deve Güreşleri’nin tarihi 19.…

Kleopatra’nın güzelleştiği, Homeros’un nişanlandığı yer… Ihlamur ve çınar ağacının aynı gövdede yetiştiği, ölümün yasaklandığı… Lezzetin durağı, kermeslerin cenneti… Etnografya müzesi ile geleneğin, kültürün, tarihin… Kağıdın, yazının ve daha nice güzelliklerin yanında sanatın, müziğin ve efelerin diyarı… Tepede kurulduğu için önceleri “Yüksek yerin halkı” anlamına gelen “Pargauma” adı verilen şehre önce “Pergamon”, daha sonra da “BERGAMA”…

İlk çağın en ünlü şehirlerinden Efes Antik Kenti, dünyanın yedi harikasından biri Artemis Tapınağı, Hristiyanların hac yeri Meryem Ana Evi, Hz. İsa’nın havarisi St. Jean adına yapılan kilise, Yedi Uyuyanlar Mağarası, Selçuk Kalesi, Aydınoğlu Beyliği zamanında yapılan İsabey Camisi, Keçi Kalesi, Belevi Mozolesi, Çamlık Lokomotif Müzesi gibi tarihin pek çok değişik dönemlerine ait eserlerin en…

Annem, kamp ile ilgili konu açıldığında, “Biz o yıl sana hamile olduğum için gidememiştik. Ama ondan sonraki yıllar hep gittik” der, bu sözler ile başlayan sohbetin ise tadına doyum olmazdı. Uzun yıllar benim için tatil kavramı ile eşdeğer olan kamp, 1963 yılında, çadırlı olarak açılmış. Biz ilk defa annemin söylediği gibi, ancak bir sonraki yıl,…

Evimizden en uzaktaki pastaneye dondurma almaya gitmemize izin verildiği zaman… Komik, ama gerçek… O zamanlar yazın gelişi de dondurma ile özdeşti… “23 Nisan’dan önce dondurma yemek yok” cümlesi o günlerde çocuklar için, iki yönlü bir beklentiyi çağrıştırırdı. Bir yandan mandolin orkestrası konseri, halk oyunu ve spor faaliyetlerimizi sunacağımız, coşkulu çocuk bayramını beklerken, diğer yandan da…